24 Temmuz 2014 Perşembe

Tüy Gibi Hafif / Erkan Sarıyıldız - Yorum (Kitap Kalbi'nde haftanın yayınevi : Destek Yayınları )



''Dün dünde kaldı cancağızım, artık yeni bir şeyler söylemek lazım.''
-Hz. Mevlana


Kendimi kitabın adı gibi hissediyorum. Yoruma nasıl başlasam bilemedim. Kitap BENCİ olmakla, BENCİL olmanın farkını anlatarak başlıyor. Ki bence çok güzel bir başlangıç yapmış. Hayatta ''Ben'' diyen insanlara BENCİL demenin ne kadar yanlış olduğuna inandırdı beni. Yinede bazı şeyler için ikna edemedi :P İnsan yedisinde neyse yetmişinde de odur misali :))

''Affetmek için iki kişilik erdem lazım... Hem onu affetmek, hem onu affettiği için kendini affetmek.''
-Orson Welles


En beğendiğim bölüm, fenerin yedinci katına çıktığımız zamandı :) O anı gerçekten yaşadım, düşündüm de ne karamsar biriymişim ben ya :)) Arkanızda ağaçlar, kuş sesleri önünüzde deniz sahilde uzanıyorsunuz diyor. Ben ya ormanlık alandan yaratık çıkarsa, ya kumsalda yürürken yengece basarsam, kum çok sıcak olur nasıl yürüyeceğim o kadar. Fenerde ya paranormal varlıklar varsa diye diye yürüdüm :P Bu aslında karamsarlık sayılmaz ya :)) Fantastiği fazla kaçırmanın zararları diyelim :)) 
''Hayat prova yapılarak ilerleyen bir süreç değildir. Her yaptığın seçim sana yeni bir yol açar.''
Kişisel gelişim sevmem fazla, daha önce yorumladığım bir kişisel gelişimde de belirtmiştim :) Bana ne yapmam gerektiğini bir başkasının söylemesi hoşuma gitmiyor. Bu kitap hoşuma giden kitaplardan biri oldu. Bir başkası değilde içimdeki ses konuşuyordu sanki benimle, işte bu yüzden sevdim kitabı.

Kapak çok şeker :) Renkli balonlar, çatıdaki kedi çok tatlı :)) Özellikle dikkatimi çeken o kedi oldu :P Onun ne işi var orada ya ^_^ 

Tüy gibi hafif hissetmek isteyenlere tavsiye edeceğim bir kitap :) 
Bol kitaplı günler diliyorum :))

18 Temmuz 2014 Cuma

Sonsuz Dokunuş \ Corrine Jackson - Yorum


dokundu portföyü yeni



Remy'nin özel bir gücü var. Bu güç uçmak, düşünce okumak, kendine aşık etmek falan değil :P O bir ooo bir 'Şifacı'. Tek bir dokunuşla hastalıkları ve yaraları iyileştirme gücü. Fakat iyileştirdiği tüm hastalıklar ve yaralar kendisine geçiyor -_- Şansına öküz bir üvey babası var. Gücünü karısında ve üvey kızında deneyen :\ Dean adını severdim, bu adam yüzünden soğudum.


Remy uyandığında kendisini hastanede buluyor.(Hastanede olma nedeni üvey babası Dean -_- ) Babası Ben onu almak için geliyor. Başta onun yanına gitmek istemese de, gitmek zorunda kalıyor. Yeni bir ev, yeni bir kardeş, üvey bir anne, yeni bir okul... Üvey annesinin ve üvey kardeşinin beklediğimden tatlı çıktığını belirtmek isterim :P Daha farklı karakterlerde hayal etmiştim ben onları :))


Tabi hikayemiz bundan sonra başlıyor. Asher'la tanıştıktan sonra... Asher'ında, Remy'e benzer özel gücü var. Hemde badboy <3 Badboy sevenlere 'ergen' diyen okurlara sesleniyorum, evet ergenimmm ^_^ Asher'la tanışın da sizi de görelim bakalım -_- Resmini ekleyeyim dedim ama hayalimdeki Asher'ı bulamadım :)) Bay yakışıklımız da aynı zamanda bir 'Koruyucu'. Kitapta üç tür insan var :P Normal insanlar, koruyucular, şifacılar :P Aslında Remy bunların tam olarak üçü de değil, ne demek istediğimi okuyunca anlayacaksınız :) Aslında bu yazdığımın spoiler olduğunuda okuduktan sonra anlayacaktınız da ben söyleyeyim dedim :P Kızmayın canım, çok spoiler değil, azıcık :P


Kapak çok hoşuma gitti. Rengi de çok güzel fakat neden bilmiyorum ama yeşil olmasını isterdim renginin. Oyunlarda şifa rengi ya yeşil oluyor ya da kırmızı :P O yüzden ben Remy'nin her iyileştirdiği yarada zihninde oluşan rengi hep yeşil hayal ettim :P Sanırım koruyucu rengi de mavi olmalı ^_^


GoodReads puanım, ortak puan :) 4.00, ikinci ve üçüncü kitapta artmış, umarım bende puanı arttırırım :) 1.00 puanı nereden kırdığımı söylemeyeceğim :)) Çünkü spoiler olur. Merak edenler face adresimden ve ya blogumun face adresinden bana ulaşabilirler :P



Kitabın orijinal kapağı ve serisinin diğer kitapları. İlk kapakla diğerleri çok uyumsuz -_- ve sevmedim. Bizimki daha güzel, hıh :\


Haa unutmadan ''Gabe leb demeden leblebiyi anlamıştı.'' cümlesini iki kere okudum, doğrumu okuyorum diye :))
Merhaba arkadaşlar

Uzun zamandır yorum paylaşamıyorum. Yorumlarım normalde de çok sık değildir fakat daha önce hiç bu kadar uzak kalmamıştım blogumdan. Okuyup yorum yapamıyordum fakat bu sefer okuyamadım da.

Dedem 35 gündür hastanede yatıyordu Eskişehir'de. Eskişehir- Bursa, hastane-ev derken kitap okuyamadım. Açıkçası canım okumakta istemedi bu durumda. Dedemi 35. günün sonunda kaybettik 14.07.2014 02.02 tarihinde.