8 Haziran 2014 Pazar

Daima Aşk / Sandi Lynn -Yorum



vee bir kitap daha biterr. :)) Tatil henüz başlamış sayılmaz ama sınavlar biter bitmez kitaplara daldım :D O kadar aç gözlüyüm şuan, hangisini okuyacağımı şaşırıyorum aynı anda iki üç kitap okumaya başladım :)) Kitaplardan bu kadar uzak kalmak yaramıyor bana :D



Elf Yayınları'nın sevdiğim bir yayınevi olduğu söylenemez. Yani takipçisi değilim. Fakat kitap dikkatimi çekti.

Kitabı değerlendirmeden önce konusundan bahsedeyim. (Spoiler)
Ellery'i hiç beklemediği bir anda sevgilisi Kyle terk eder. Ellery depresyona girmiştir. En yakın arkadaşı, tek ailesi olarak gördüğü Peyton gelir. Biraz konuştuktan sonra Ellery duşa girer ve Peyton'da ona not bırakıp gider.

Bir haftanın sonunda kendini toplamaya başlamıştır. Ellery sanatçıdır ve bir kaç tablosunu sanat galerisine deneme amaçlı götürür. Sal üç tabloyu da çok beğenmiştir. Ellery eve döner. Arkadaşı Peyton elinde gri bir bluzle gelir ve birlikte Club S'e gideceklerini söyler.

Kulübün girişinde çok sıra vardır ve Ellery dönmek için arkadaşını ve Caleb'i ikna etmeye çalışır. Tam o sırada tanıdık bir ses Ellery'e seslenir. Bu Elle'in arkadaşı Frankie Lasher'dır ve onların içeri girmesine yardımcı olur. Bir süre Elle çevresini incelerken, Frankie'nin bir adamı dışarı çıkarmaya çalıştığını görür. Adama yardımcı olur ve onu-onun- evine götürür.

İşte kitap asıl buradan sonra başlıyor. :D
Evine bıraktığı sarhoş adam aslında CEO Cannor Black'tir. Ellery bu adamı evine bırakıp tam gitmek üzereyken, Cannor üstüne kusar ve değiştirmek zorunda kalır. Kusmuğunu yutup boğulmaması için Black'i yan yatırır ve bir süre yanında beklemeye karar verir. Uyuya kaldığı için sandığından uzun süre yanında kalmıştır. Uyanır uyanmaz kahve hazırlamaya mutfağa iner ve Bay Black karşısında duruyordur. Ona aralarında bir şey olmadığını sadece kusmuğuyla boğulmaması için yanında kaldığını söyler, çünkü babası alkoliktir ve bu şekilde ölmüştür. Daha sonra Cannor Black, Ellery'i yemeğe davet eder. Birbirlerini yavaş yavaş tanımaya başlarlar.
Daha fazla spoiler yok :P

Kitap aslında güzeldi fakat alışılmışın dışında değildi. Bildiğimiz kalıplaşmış New Adult :P Yine de güzeldi :)

Kapakta orijinal kapak kullanılmış, yine de beğenmedim. Konusuna uygun fakat bu konu için daha farklı, daha güzel kapakta olabilirdi.

vee bir yorumun daha sonuna geldik sevgili kitap içiciler :)
Bol kitaplı günler dilerim.

6 Haziran 2014 Cuma

Neydim? N'oldum?/Pakize Ömürlübay - Yorum


Trend Yayınevi'nden okuduğum üçüncü kitabım
'' Neydim?N'oldum? '' :)


Çok eğlenceli bir kitaptı. Sıkıldığım bölüm yok denecek kadar az :)) Kapağı kadar kendisi de şeker bir kitap. İtiraf edeyim bu tarz kitapları normalde sevmiyorum, fakat bu çok eğlenceliydi.

Kitabımızın ana karakteri Miray :) Kendi halinde bir kız. Sevgilisiyle aralarının çok iyi olduğu söylenemez, özellikle de son günlerde birlikte yaptıkları tek şey, arada sırada sevişmektir. Miray bu durumdan rahatsızdır fakat Harun'suz bir hayat düşünememektedir. Sevgilisi Harun'un onun yerine başka birisini tercih etmesiyle, Miray 'yariM' oluyor :D Kitabın ''Neydim? '' bölümü Miray'ı, ''Noldum?'' bölümü yariM'i anlatıyor :P Değişik bir benzetme oldu ama anlatmak istediğim anlaşıldı sanırım :P 


Özellikle o başlıklara bittim :D
Bir bakış attın, kalbime sıçtın!
Benden olsa olsa santimetres olur zaten! (Favorim :D )
Hayat 'Pause' tuşuna basınca durmuyor be annem!
( en sevdiklerim :)) )

Yazarın kalemini çok başarılı buldum. Akıcı bir anlatımı var, iyi bir mizah anlayışına sahip. Yeni kitaplarını heyecanla bekliyorum.

''İşte bunlar hep 'haSecret!' '' :))


Kitabı böyle okudum da denebilir :P

Kitap Tanıtımı
Hayır anlamıyorum. Her halta bir çözüm bulan, her şey hakkında bilgiye sahip olan İsviçreli bilim adamlarının aldatılma, kandırılma gibi insanı zehirleyen duygulara neden hala bir çözüm bulamadığını gerçekten anlamıyorum. Bu öyle bir duygu ki; düşündükçe, aklınıza geldikçe beyninizin içini kemirip durur sürekli. Tüm vücudunuzu ele geçirir adeta. O içinde bulunduğunuz hal, ne herhangi bir kelimeyle anlatılabilir ne de eyleme dökülebilir. O yüzden 'aldatılmak', 'aldatmak' gibi kelimelerin tanımını kendi içimde yapmayı bıraktım.

Hepimiz eşek gibi bunların ne anlama geldiğini gayet iyi biliyoruz. En azından sevgili yerine koyduğumuz o itin, soğuk ve ilgisiz tavırlarından aldatılıp aldatılmadığımızı anlayabiliriz.
Erkek milleti denilen canlıların sorunlarımıza çare olmasını beklersek boku yeriz.
Bu yüzden İsviçreli pezevenkleri beklemeden kendimce çözümler aramaya başladım.
İşte bunlar hep 'haSECRET!'

Yarım Kalan/ Ertürk Akşun **ÇEKİLİŞ**