Hiç Olmamış Gibi Yapalım ***ÇEKİLİŞŞ**

a Rafflecopter giveaway

Ne Okuyorum

  

Kitap Tanıtımı

GÜNAHKARLAR TURNEDE 1. KİTAP

Müzik hiç bu kadar ateşli olmamıştı! 

Sahnelerin en seksi metal grubunun baş gitaristi Brian Sinclair, yaratıcılık kıvılcımını kaybettiğinde, bastırılmış dehasını ortaya çıkarabilmek için grubunu tutku dolu gecelere sürükleyecekti.

Tutkulu notaları ortaya çıkaran kadın...

Seksi psikolog Myrna Evans “Günahkârlar” ile birlikte tura çıktığında, gruptaki herkes onu baştan çıkarmaya çalışır ama Myrna’nın elde etmek istediği tek adam Brian’dır…

İki aşığın çılgın ve dizginlenemez tutkuları, onları yepyeni bir boyuta taşırken kendilerini sınırsız arzu ve günahlarla dolu bir turnede bulacaklardı...

Ve artık siz de bu ritmin esiri olacaksınız !

***

Kitap hakkında bir kaç yorum

***

Günahkarlar Turnede Serisi Yabancı kapaklar

***

Karakterler

***

Alıntılar

(Myrna): “Her zaman böyle tatlı mısın?”Tek kaşı soru sorar gibi havaya kalktı. “Tatlı mı? İşte daha önce hiç suçlanmadığım bir şey.”

Brian: “Rüyamda senin içine boşaldığımı görüp duruyorum.”

Myrna: “Bununla ilgili rüya mı görüyorsun?”

Brian: “Her zaman. Genellikle uyanık oluyorum ama…”

Grup onları duyamayacak kadar uzaklaştığında, Trey konuştu, “Onu mahvetme Myrna. Brian çabuk ve ağır aşık olur. Hatunlar onun yoğunluğunu kaldıramıyor ve sonunda acı çeken hep o oluyor.”

“Endişelenme. Biz sadece iyi vakit geçiriyoruz.”

Trey genç kadının çenesini başparmağı ve işaret parmağının arasına aldı. “Ben ciddiyim Myrna. Onunla ciddi değilsen, hemen şimdi git.”

“Seni incitmek istemedim. Düşündüm ki… Bana özel davrandığını fark etmedim.”

Brian ona baktı. “Neden davranmayacakmışım? Sen özelsin.”

Myrna homurdandı. “Brian, sen istediğin kadını elde edebilirsin. Bende özel hiçbir şey yok.”

Ona katılmayarak kafasını iki yana salladı. “Kendini hafife alıyorsun Myr. Sen harikasın. Ve ben herhangi bir kadını istemiyorum. Ben seni istiyorum.” 

***


Müziksiz Olur Mu?
:)




 

Dracula'S HOUSE

Adım adım

Denizli'den gelen hediyelerim :)

Dracula'S HOUSE facebook sayfası

Blogumun yeni facebook sayfasına herkesi beklerim
DRACULA'S HOUSE (tık tık)

Hakan Günday

Hakan Günday - P*ç an itibariyle bitti. Azil okuduğum ilk kitabıydı. Şimdi ise Kinyas ve Kayra'yı almayı düşünüyorum. Okuyan var mı ? Kitap hakkındaki yorumlarını alabilir miyim ?

Opal Çekiliş

 Çekilişe katılmak için ;

 * 1 Blogumda ISIRILANLAR'dan biri olmanız gerekiyor .(üye)*

* 2  Çekilişi Blog , Facebook ya da twitter üzerinde duyurmalısınız.*

*3  Dracula'S HOUSE Facebook Sayfası'nı beğenmelisiniz. *

*4 E-posta adresinizi,adınızı,çekilişi duyurduğunuz linkinizi bu gönderinin altına yazdığınızda çekilişe hak kazanmış oluyorsunuz.

20.08.2013 tarihinde sonlanacaktır.
Kazanan  Dracula'S House Facebook Sayfası 'nda ve blogumda açıklayacağım.

Isırıklı günler dilerim .

İyi şanslar

Gülmece

ahahah :D çok hoş ya 

Ne okuyorum

NE  OKUYORUM

Kitap Tanıtımı

Uzun zamandır sessizliğe bürünen İclal Aydın'dan çok satacak bir ilk roman!..

Zorba, itaatkârın üzüntüsüyle beslenir...

"Sevgin direğimiz, üzerimize saldığın korku çatımız olmuş meğer. Mutsuzluğumuzdan örülü bir devlet yaratmışsın hepimize. Sen en çok beni severdin ya. En çok beni köle yapmışsın kendine." 

Samire, Yaşar, Lorin.

Birbirlerinin gölgesinde saklanan, birbirlerinin masalını yazan üç küskün kadın. 

Yaraları doğuştan, lanetleri miras... 

Yalnızlığın kuyusunun başından ayrılmadan, kederlerinin yankısını dinlediler. 

Her masalın sonu gece değildi elbet. 

Üç, ikiden ve dahi birden iyiydi. 

Ve her yanlışın doğrusu kendi içinde gizliydi.

Kanadı kırık üç kadın, ödedikleri ağır bedellerin karşılığını, içinde çırpınıp durdukları, kapısı açık olsa da çıkıp gidemedikleri gölge kafeslerinde bekledi. İhtiyaç duydukları inanç, temize çekecekleri geçmişte saklıydı.

İCLAL AYDIN

İclal Aydın (d. 14 Eylül 1971, Nevşehir) Türk oyuncu, spiker, şair.

Memur olan ailesinin o dönemde Nevşehir'de görevde olması nedeniyle Nevşehir'de doğdu. O bir yaşındayken yine tayin nedeniyle Ankara'ya taşındılar. İlkokuldan sonra bir süre Elazığ Anadolu Lisesi'nde yatılı okudu. Annesiyle babasının ayrılması üzerine yeniden Ankara'ya döndü. Ortaokul ve lise yıllarını yazarak ve tiyatro çalışmaları yaparak geçirdi. Orta üçüncü sınıftan itibaren bir yandan okuyup bir yandan çalışmaya başladı. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü'nü kazandı. 2. sınıfta okulu bırakıp Berlin'e yerleşti. Almanya'da altı yıl profesyonel tiyatro yaptı. Çeşitli sosyal çalışmalara, workshop'lara katıldı.

1996 yılında kesin bir kararla tiyatroyu bıraktı ve Türkiye'ye döndü. 1997 yılında televizyona geçti. Rol aldığı Sıcak Saatler dizisi çok sevildi. HBB'de gündüz kuşağında, "2'den 4'e" adında kadınlara yönelik bir program sundu. Bir süre Kanal D'de, 1998-2000 yılları arasında da Radyo D, Radyo Cumhuriyet, Radyo Kent, BRT FM'de program yaptı. Çeşitli dizilerde oynadı. 1999'da "Hayat Güzeldir" programıyla BRT'ye geçti. "Zirvedekiler"; 2000 En İyi Sabah Programı ödülünü aldı. Hayat Güzeldir programı için yazdığı günlükleri ve metinleri bir araya getirerek ilk kitabını oluşturdu. Star TV'de yayınlanan "İki Aile" dizisinde Eda rolünü Emre Kınay ile oynamıştır.Şuanda ise Kanal D'de Veda dizisinde Behice karekterini canlandırmaktadır...

Üç evlilik yapmıştır ikinci evliliğinde Kemal Başbuğ'dan Zeynep Lal isminde bir kızı vardır. Evliliklerinden biri de yazar Tuna Kiremitçi'yledir.

                                           

Şaka gibi :DD

Şaka Gibi:)

Tatlı Bela - Jamie Mcgure Yorumum

TALI BELA YORUMUM

İyi kız ve kötü çocuk...

Bu birliktelik bir aşkın mı habercisi yoksa bir felaketin mi ?

Travis'imiz ceza hukuku okuyan aynı zamanda geçimini dövüşle sağlayan ,çekici bir karakter.Abby ise Travis'in kuzeninin(shepley) sevgilisi olan America'nın en yakın arkadaşı ve karanlık geçmişiyle arasına mesafe koymuş , kendine yeni bir sayfa açan kendi halinde birisi.Abby , Shepley ve America ile izlemek için gittiği gizli bir dövüşte Travis ile karşılaşıyor.İşte o an her şey değişiyor...

Travis Abby'den etkileniyor fakat Abby ,Travisin ona hiç çekici gelmediğini ve arkadaş olarak kalmak istediğini söylüyor(!).

Bakalım Abby Travis'in cazibesine karşı koyabilecek mi?
Aşkına engel olabilecek mi ?

Hiç sanmıyorum ;)





Kim Travis'in cazibesine karşı koyabilir ki?

Derkennnn :\

Abby'nin kumarbaz babası çıkageliyor. Bir zamanlar Abby'nin babası iyi bir poker oyuncusuymuş hemde baya iyi fakat Abby 13 yaşına girince babası yeteneğini kaybetmiş ve bu yetenek Abby 'e geçmiş.





Abby babasının borcunu ödemek için Las Vegas'a gidiyor fakat yeterli parayı kazanamayınca Travis bu sefer de Abby'nin babasının borcu için dövüşüyor.

Acaba kazanabilcek mi ?

Aşk her zaman kazanır mı?

Kitaptan sonra ilk diyeceğiniz şey ''Waowww''

Tüm kitapseverlerin mutlaka okuması gereken bir kitap!

Le Chic Butik - Tami Newton Yorumum

Kitap Tanıtımı

Avrupalı yüz binlerce Kadın yanılıyor olamaz...

Le Chic Butik, Tami Newton imzasıyla çok yakında raflarda...

New York'ta üç arkadaş: Dori, Jesi ve Irene. Her şeye hazırlar ve sürekli Bay Doğru'yu aramaktalar.

Le Chic Butik'in açılışına davet edildiklerinde kendilerini bir sürprizin beklediğini biliyorlardı. Le Chic'in devrim yaratacak yeni bir konsepti vardı: Erkek satmaktaydılar! Hem de her biçimde, her bedende, her renkte ve her kişilikte erkekleri vardı. Kadınlar, müstakbel eşlerini hazır alabilirler ya da kendilerine uyacak şekilde özel yaptırabilirlerdi. Her ne kadar alışılmadık bir durum olsa da üçlümüz hemen istedikleri erkekleri aramaya koyulurlar. Ancak dikkatli olun, her zaman istediğiniz ya da ihtiyaç duyduğunuz her şeyi satın almazsınız. Yanlış beden seçmişsinizdir, o renk size pek gitmiyordur ya da aldığınız belki hiç de sizin tarzınız değildir. Tabii ki çoğu kez aldıklarımızı eve getirmeden bunun farkına varamayız. Kıyafetler için geçerli olan bu durum erkekler için de geçerliydi.

Neyse ki Le Chic, ürün değişimi hizmeti sunmaktaydı ve kahramanlarımız da bu hizmetten sonuna kadar faydalanacaklardı...

"Yüzbinlerce kadın yanılıyor olamaz ya... Bu kitap gerçekten çok zevkli" 

-Elle - Almanya-

"Tami Newton kalbinden geçenleri, hayallerini kâğıda dökmüş. Sonuç harikulade olmuş..." 

-Bessa McClare-

"Güldüren diyaloglar ve bolca kahkaha. Bay Doğru arayışında yepyeni bir boyut." 

-Chexx - The Magazine-

"Hem esprili hem eğlenceli!" 

-Disy - The Regional Women's Magazine-

"New Yorklu üç genç kadının neşeli ve biraz ironiyle karışık hikâyesi anlatılıyor. Muhteşem bir kitap, özellikle eğlenceli diyalogları sayesinde..."


Yorumum

İnanılmaz bir hayal gücü :))

 Ahh ahhh böyle bir butik olsa keşke , ama nerede...

Kitap hakkında düşünüyorumda ne ''iyi'' diyebilirim ne de ''kötü'' , ilginç ama iyi ilginçlerden :)

Kitabımız da Dori , jesi ve Irene adındaki üç yakın arkadaş BAY DOĞRU yu arıyor





 ve bu imkanı onlara sunan bir butik ''Le Chic Butik'' her türde

her model de her tarzda erkekler!!!

 İstenilen türde ürünü sipariş verme şansın da var :) Üstelik , indirimdekiler dışında değişim de yapıyorlar :P

 

            

Kapağı çok hoş kitap gibi çok şeker bir kapak , anlatımı eğlenceli ve gereksiz detaylarla boğmuyor.Son zamanlarda okuduğum en eğlenceli kitaplardan biri...

Can Dostum - W. Bruce Cameron Yorumum

KİTAP TANITIMI

Köpekler hakkında bir roman, insan hayatının en derin meselesi olan “Neden buradayız?” sorusuna cevap verebilir mi?

Can Dostum, bir köpeğin birkaç farklı yaşam boyunca varlığının amacının peşinde koşmasının hikâyesi… 2006’da Ulusal Köşe Yazarları Derneği’nden En İyi Mizah dalında ödül alan ve 2011’de YILIN KÖŞE YAZARI seçilen W. Bruce Cameron’ın bu iç açıcı ve komik romanı, bir köpeğin pek çok hayatının duygusal ve eğlenceli hikâyesi olmakla kalmıyor, aynı zamanda insan ilişkilerine ve insanla en iyi dostu arasındaki kopmaz bağa köpeğin bakış açısından bir yorum getiriyor.

YORUMUM

Bu kitaba bayıldımmm.

Kitabın kapağındaki ''bütün köpekler cennete gider , tabii dünyada yarım kalmış işleri yoksa...

yazısı dikkatimi çekmişti , kitabı sırf o yazının hikayesini merak ettiğim için okudum da diyebilirim :)

Hikaye Toby'nin ağzından anlatılıyor ,Toby kim mi ? Çok tatlı , sevgi dolu muhteşem bir köpek...Tabi ilk adı Toby :)) Bir çok kez ölüp dünyaya yeniden geliyor , her seferinde farklı sahipleri ve görevleri var ...Dünyadaki tüm görevleri bitmişken , beklemediği bir şekilde tekrar dünyaya geliyor.İşte o zaman bende kitabın kapağındaki ''Bütün köpekler cennete gider , tabii dünyada yarım kalmış işleri yoksa...'' yazısının hikayesini tam anlamıyla öğrenmiş oldum. Aslında yaşadığı tüm olaylar , yerine getirdiği görevler son kez dünyaya geldikten sonra yaşadıklarına bir hazırlık olduğunu anlıyor ve beklemediğim bir şekilde kitap bitiyor :)

Yorumu yazarken ne kadar zorlandığımı kurduğum cümlelerin bozukluğundan anlayabilirsiniz :)) Yabancı Yayınlarının ilk kitabı Sokak Kedisi Bob 'u çok sevdim , şimdi de bu kitaba bayıldımmm.Sabırsızlıkla Bob'un ikinci kitabını bekliyorum.

Tüm hayvanları , kedileri , kuşları vs. çok seviyorum ama köpekleri daha çok seviyorumm.

Hoşgeldiniz

Şimdi kargo geldi ve .... ♥  ^_^

Aşkın Büyüsü İncelemem

   AŞKIN BÜYÜSÜ KİTAP TANITIMI

Jill Shalvis'in yepyeni serisi Pasifik Ateşi için hazır olun!

Yüreğinle attığın her adım seni aşka götürür.

Pace Martin, Pasifik Ateşi Beyzbol Takımı’nın en önemli oyuncusu, Holly Hutchins ise takım oyuncularının hikâyelerini yazmakla görevli spor muhabiridir.

Holly, ilginç hikâyesi olan tipleri nerede görse tanıyacak durumdadır. Onun işi budur ne de olsa. Sıra dışı hikâyeleri bulmak ve sonra da tüm insanlar öğrenebilsin diye yazmak. Tanıştığı ilk andan itibaren Pace’in de ilginç bir hikâyesi olduğunu hissetmiştir. Bu his onu ünlü oyuncunun peşinden sürüklemektedir ancak Pace iki şeyden nefret eder: kaybedilmiş maçlar ve gazeteciler.

"Jill Shalvis kesinlikle farklı bir üsluba sahip. Daha iyisi zor bulunur."

Suzanne Forster

''Jill Shalvis’in karakterleri, rüyalarınızı süsleyebilecek türden.''

Vicki Lewis Thompson

YAZAR HAKKINDA

Yazar Hakkında (Tıklayınız)

YABANCI KAPAKLAR

Doble Play'in ikinci kitabı Slow Heat Kapak Tasarımı

Karakterler Aramızda


HOLLY

***

Hayalimdeki Pace daha doğmadı :D

***

Wade

YORUMUM
Vay vay vay o neydi be :D

Nemesis'ten okuduğum ilk kitaptı ve sanırım tüm kitaplarını okuyacağım ^_^
Kapağı çok güzel -özellikle ayakkabılara bayıldım :)) - olumsuz bir tane eleştirim var onuda söyleyeyim , kapakta beyzbol ile ilgili bir şey de olsaydı hani beyzbol topu ,beyzbol sopası falan kitabı tamamlardı , çok güzel fakat eksik gibi :)) Onun dışında kapağı  sevdim, konusunu kurgusunu çok sevdim.Jill Shalvis  <3  sen süpersin , hiç sıkılmadan bir çırpıda bitirdim . Farklı bir üsluba sahip , olay örgüsünü en iyi şekilde anlatmış.

Birazda kitabın konusuna değineyim.
SPOİLER UYARISI!!

 Pace Martin , Santa Barbara Pasifik Ateşi'nin en iyi oyuncusu ve takımın fenomeni. Hayatını beyzbola adamış inanılmaz derecede sexy ve yakışıklı bir oyuncudur. Aynı zamanda takımı dünya serisine taşıyabilecek isim.

(Bu da Pace 'in attığı top , top bile ateşli :P )

Holly ise Pasifik Ateşi'nin sırlarını araştıran bir gazeteci... Ama öyle sıradan bir gazeteci değil , işini en iyi şekilde yapan bir çok yetenekli bir gazeteci.

Röportaj için Holly maç sonunda Pace'in yanına gidiyor Pace Martin ise onu her zamanki hayranlarından sanıp elindeki defteri alıp imzalayıp geri veriyor fakat  Holly ona Samantha ie konuştuğunu ve röportaj yapmak istediğini söylüyor. Gizemli Pace sorularını yüzeysel ve sıkılmış bir şekilde cevaplıyor. Tam ayrılacakları sırada baş belası Tia ortaya çıkıveriyor. Pace , Tia'dan kurtulmak için Holly ile sevgiliymiş gibi davranıyor ve Holly'i zorla arabaya bindirip Tia'nın yanından uzaklaşıyorlar.

Kitap yeni başlıyor :)

Daha önce bir kere beyzbol oynamıştım ve çok sevmiştim şimdi Pace ve Wade başta olmak üzere Pasifik Ateşi'nin oyuncularını tanıdıktan sonra beyzbol hayranı oldum :)
Gerçi Pace sokak futbolu oynasa bile en büyük hayranıyım , Tia'dan da öte bu hayranlık :P

Filmi de olursa süper olur .

Alıntı

'' Bazen iyi şeyler en beklenmedik kaynaklardan gelir''
48 .syf

Serinin ikinci kitabını sabırsızlıkla bekliyorum.

İncelemem için gönderdiğiniz kitabı okudum ve çok beğendim. Çok teşekkürler