18 Temmuz 2014 Cuma

Merhaba arkadaşlar

Uzun zamandır yorum paylaşamıyorum. Yorumlarım normalde de çok sık değildir fakat daha önce hiç bu kadar uzak kalmamıştım blogumdan. Okuyup yorum yapamıyordum fakat bu sefer okuyamadım da.

Dedem 35 gündür hastanede yatıyordu Eskişehir'de. Eskişehir- Bursa, hastane-ev derken kitap okuyamadım. Açıkçası canım okumakta istemedi bu durumda. Dedemi 35. günün sonunda kaybettik 14.07.2014 02.02 tarihinde.


Kendisi benim için sıradan biri değildi. Hayatımdaki en özel kişilerden biriydi. Ben ona kankam, aşkım, dediş derdim, o da bana kanka, aşkım,prensesim, ilk göz ağrım derdi. Güzünü ilk benim ağrıttığımı söylerdi. Hastaneye ilk geldiğinde reanimasyon ünitesine yatırıldı. ''Yeniden canlandırma'' olduğunu daha sonra öğrendim. O ünitede beni iki kere dedemin yanına aldılar. İlk girdiğimde uyuyordu ben konuştuğumda ellerini öptüğünde ve güçlü olacağına söz ver dediğimde ilk tepkisini verip elini kaldırmıştı.Yanına ikinci kere girişimde gözleri açıktı. Beni gördüğünde biraz daha açtı gözlerini o cevap vermese de konuştum yine. Hasta bakıcı geldi ve süremin dolduğunu söyledi, dedem önce elimi tuttu sonrada hasta bakıcıya sert sert baktı. Yine geleceğimi söyleyip çıktım. Çıkarken bana her zaman yaptığı gibi öpücük attı. Her istediğimde giremiyordum çünkü Kars'tan, İzmir'den, İstanbul'dan, Adapazarı'ndan, Ankara'dan herkes oradaydı. Benim gibi iki kere girme şansıda bulamamıştı herkes. Ya hiç görememişti ya da bir kere görmüştü. Benim iki kere girmeme izin vermelerinin nedeni de, dedemin her girene beni sormasıydı. 

O kadar süre boyunca hastalığının nedenini anlayamamışlardı. 32. gün kanama başlayınca ameliyata aldılar. Ameliyata giderken sedyeden herkese el salladı. Daha sonra onlar asansörden çıkarken koşarak ameliyathanenin önüne çıktım ve orada dedem beni öptü, bende onu öptüm. Ameliyat 2 saat içinde bitti ve iyi olduğunu söylediler, aynı günde uyandı.Yarın yürüteceklerini söylemişlerdi ve pijama terlik istemişlerdi. O an ne kadar mutlu olduğumu anlatamam. Reanimasyonda yatarken sadece belinde bir çarşaf sarılıydı, şimdi ise terlik ve pijama istiyorlardı, hemen aldık. Ertesi günü sabırsızlıkla bekliyordum. Ertesi gün yanına girdim. 34 gün boyunca dedemin ilk defa sesini duydum. Su istediğini söylemişti. Yanına ilk defa birden fazla kişi girebilmişti. Kuzenim, annem ve ben girmiştik. Süremiz bittiğinde yine öptüm ellerini, ben kapıdan çıkana kadar gözlerimin içine baktı bende ona baktım.Ama bana bakışları bu sefer bir başkaydı. Gözleri parlamıyordu bana bakarken bu sefer. Dışarı çıktığımda tüm kardeşleri-dedem 7 kardeşin en küçüğü- yakınları benim yanıma geldi. Dedemin bakışlarının anlamını çözmeye çalışırken, bana kötü bir şey mi var diye sordular. Bakışlarından bahsedemedim kimseye sadece daha iyi dedim. Onlarda bunu duyduklarına sevinmişlerdi. Onunla o kadar çok planımız vardı ki. Bakışlarının tahmin ettiğim bakışlar olmaması için dua ediyordum. Aynı akşam bilincinin kapandığını öğrendim. Ayağını gıdıkladığımızda her zaman kızan adam o gün anneme tepki vermemişti. ertesi gün saat 02.02 de dedemi kaybettim. Vefat etmeden önce son içtiği su zemzem suyuydu ve son duyduğu şeyde Kur'an'dı. O bakışları o zaman anladım.Yine herkes hastanedeydi. O kadar çok seveni vardı ki dedemin... Daha sonra olanlar aklımdan gitmese de hatırlamak istemiyorum.

Eve döndüğümüzde evde çok kalabalıktı. Kars, İzmir, İstanbul, Adapazarı, Ankara, Bursa, Eskişehir, Almanya, Fransa, Hollanda'dan dedemin tüm sevenleri oradaydı.Gelenlerin yarısı parktaydı. Sığmamışlardı eve. Dedem herkesi çok severdi, herkeste onu. Mezarına gittiğimde beyaz taşlarla üstüne ''Kankam'' yazdım. İlk defa elini değilde toprağı öptüm. Dedem 62 yaşındaydı, ölümün yaşı olmaz ama daha erkendi be dedem :( Babalar günü için aldığım hediye bile paketiyle dolapta duruyordu.


Sana verdiğim sözleri tutacağıma söz veriyorum kankam. Her zaman bana ''Gurur kaynağım'' derdin, her zaman öyle olmak için elimden geleni yapacağım...

Daha önce blogumda hiç bu şekilde özel bir yazı yayınlamamıştım ama uzun zamandır paylaşım yapmadığımı söyleyen bir kaç kişi için bu yazıyı yazmak zorunda kaldım.Bugün bir kitap bitirdim, yorumumu en kısa zamanda paylaşacağım.

Bu arada yazımda noktalama işaretleri, anlam bozuklukları vs. bolca mevcut sanırım. Yazarken dikkat etmedim ve ikinci kere okumadım. Kusura bakmayın.

Herkese mutlu ve sağlıklı günler diliyorum. Yorumumda görüşmek üzere.